ÖLÜM BİZİ TEĞET GEÇER Mİ?

İlker Şimşekcan
2 min readApr 4, 2020

--

Her akşam olduğu gibi bu akşam da tüm Türkiye, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yapacağı açıklamayı ve Covid-19 istatistiklerini paylaşacağı anı bekliyor. Ne yazık ki hepimizin işi gücü o tablodaki rakamsal değerlerdeki değişimler olmuş. Şehirde yaşayan insanın en büyük laneti bu olsa gerek…Rakamlar!… Ölümlerdeki ve vakalardaki rakamsal artışlar bizi daha fazla rahatsız ediyor ve kendi kabuğumuza çekilerek umarım bana ve sevdiklerime uğramaz diye dualar ediyoruz. Peki ya kaybedilenler ve onların yakınları neler hissediyor? Hiç düşündünüz mü? Mesela ölümün uğradığı kişi yalnız başına soğuk toprağa defnedilirken, geride bıraktıklarının onu son yolculunda uğurlayamamasını… Bilmiyoruz… Çünkü bize ve yakın çevremize “ölüm” gerçekliğinin uğramamış olması en büyük tesellimiz.

Beni hiçbir zaman temsil ettiğini düşünmediğim, C.Başkanı Erdoğan akşam yaptığı açıklamada; 21 şehirde, otobüslerden sonra özel araç ile şehir dışına çıkış yasağı getirdi. Ayrıca maskesiz sokağa çıkma yasağı da getirdi, üstelik eczanelerde maske bulunmamasına veya bulunsa bile fahiş fiyatlara satılıyor olmasına rağmen! Çok yazık…Açıklamada ayrıca 20 yaş altı, 65 yaş üstü kişilerin sokağa çıkmasına kısıtlama getirdi. Fakat bu yaşlar arasında kalan aktif nüfusun çalışması ve evine ekmek zorunda olması ile pek ilgilenmedi. Bilin bakalım gün içerisinde çalışarak ailesine bakmakla yükümlü olan kişiyi eve döndüğünde kim bekliyor? Belki 20 yaşından küçük olan çocuğu, belki de 65 yaşından büyük anne-babası… Bizim pırıl pırıl zekaya sahip yöneticilerimiz, virüsün taşınabilmesi ihtimalini nasıl oluyor da es geçebiliyor, hayretle dinledim!

Çok geç kalmadan önce, devletin insanları maddi olarak desteklediği koşullarda sokağa çıkma yasağı ilan etmesi gerekiyor. Aksi halde o bize dokunmasın dediğimiz ölüm, en sevdiklerimizi bizden ayırmaya devam edecek…

3 Nisan 2020 (Günlüğümden)

--

--